MEB 2021 Dönem Açılışı Basın Bildirisi
Bu yıl okullarımızın yüz yüze eğitime açılmasını coşkuyla destekliyor ve 2021-2022 döneminin Kovid-19 salgını nedeniyle kayıp bir nesil yaratmasına izin verilmemesi için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz.
2020 yılı, Kovid-19 salgını ile beraber birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de salgın döneminde uygulanabilecek eğitim düzeninin oluşturulması sürecine hazırlıksız yakalanılmış ve tam verimin alınmadığı bir yıl olmuştur. Uzaktan eğitimin verimli olarak verilebilmesi için gerekli olan altyapı, eğitilmiş öğretmen, hazır içerik ve müfredatın bu yapıya uygunluğu açısından yeteri kadar hazır olmadığımız bir dönemde küresel salgına yakalandık.
Koşullarımızın el verdiği ölçüde fedakârca çalışan öğretmenlerimiz ve MEB yöneticilerimiz sayesinde geçtiğimiz bir yıllık eğitim dönemimizi bitirmiş olduk. Bu süreçte eksikliklerimizi deneyimledik ve alınması gereken önlemleri de belirlemiş olduk.
Bu eksiklerimizin ne kadarının giderilmiş olması bu yıl eğitim verimliliği ve kalitemiz üzerinde o kadar önemli katkıları olacaktır.
Eğitim sistemimizin her ülkede olduğu gibi özellikle küresel rekabette yer alabilmek ve bunun önemli adımlarından biri olan ileri teknoloji kullanımı ve hatta ileri teknoloji geliştirmeyi sağlayabilecek bir yapıya dönüştürülebilmesi için yeni bir dönemin başlangıcındayız. Bu konuda yeni Milli Eğitim Bakanımız ve kadrolarına büyük bir sorumluluk düştüğüne inanıyor ve TBD olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Yüz yüze eğitimin başlaması öne sürülerek, uzaktan eğitim altyapı eksikliğimizin giderilmesi yolundaki çalışmaların ertelenmemesi, tam aksine kaliteli bir eğitim için tüm platformları birlikte en verimli şekilde değerlendirecek şekilde tüm önlemlerin alınması gerektiğine inanıyoruz.
Zira Covid-19 salgınının ortaya koyduğu diğer bir durum da fiber optik (F/O) altyapı konusunda yıllardır süregelen eleştiri ve şikâyetlerin haklılığı olmuştur.
Bu konudaki veriler, F/O altyapı konusunda gerek yurtiçindeki ihtiyaç ve taleplere göre gerekli yatırımın yapılmadığını gerekse de AB ortalamalarının çok altında bir F/O altyapı tesis edildiğini göstermektedir.
Salgın dönemi olarak geçirilmiş olan 2020 yılında iş, eğitim ve sosyal amaçlı internet trafiği (%99 artışla) 2 katına çıkarken (4.972.959 TByte/9.874.708 TByte) Türk Telekom’un F/O altyapısındaki toplam artış %10 (304.236 km/335.907 km) ile sınırlı kalmıştır. Bu dönemde alternatif işletmeciler tarafından yapılan F/O yatırımları da çok farklı (86.581 km/98.331 km) değildir. Hala devam eden salgın döneminde iş ve eğitim ortamının internet altyapısına bağımlı olduğu ve bu altyapının büyük bir bölümünün (%77,4) Türk Telekom tarafından sağlandığı göz önüne alındığında var olan ve yaşanacak sıkıntıların boyutları kolayca anlaşılabilmektedir.
Benzer biçimde eğitimin uzaktan yapılabilmesi için gerekli bilgisayar türü donanımda da ciddi sıkıntılar yaşanmış ve TBD gibi çeşitli sivil toplum kuruluşları bu amaçla çok önemli destek faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Ancak bütün bu girişimlere rağmen söz konusu eksikliklerin henüz tam olarak giderilebildiğini söylemek mümkün değildir.
Unutulmamalıdır ki okullarımız sadece bir bilgi aktarımı yapılan bir yer değil; aynı zamanda bir sosyalleşme, birlikte yaşama ve paylaşma kültürünün oluşturulduğu bir mekândır. Yüz yüze eğitim ve nitelikli öğretmenlerimizin desteği ile düşünebilen, fikrini açıklayabilen ve tartışabilen, çağın gerektirdiği teknolojiyi en iyi şekilde yorumlayabilen ve kullanabilen, AR-GE kültürünü benimsemiş bir nesil yetiştirileceğine inanıyoruz. Bugün Türkiye’nin en acil ihtiyacı. tüm coğrafyamızda böyle bir neslin yetiştirilmesi ve ekonomiye kazandırılması olmalıdır.
Olası kapanma durumlarında tüm öğrencilerimizi kapsayacak altyapının oluşturulması, müfredatın bu yapıya uyarlanması, öğretmenlerin bu konuda eğitilmesi ve müfredata uygun ders içeriklerinin de ivedilikle oluşturulması gerekliliğine olan inancımızı yineliyor ve yeni eğitim yılının başarılı olmasını yürekten diliyoruz.