“Geleceğin Lojistiği 4.0”
“ANKARA LOJİSTİK ZİRVESİ”
ANKARA LOJİSTİK ÜSSÜNDE
11-13 Ekim 2018 Tarihinde Yapılacak
Lojistik Sektörünün yerli ve yabancı temsilcilerini bir araya getirerek sektörümüze katkıda bulunmak, Ülkemize ve Ankara İlimize katma değer ve farkındalık yaratma amaçlı“ULUSLARARASI TIR PARKI” alanında 11-13 Ekim 2018 tarihleri arasında eş zamanlı 3 gün fuar ve konferans düzenlenecektir.
Lojistik Zirvesi kapsamında düzenlenen konferansın 2. gününde Bilişim ve Lojistik konuları ele alınarak, Sanayi 4.0 ın Lojistik üzerindeki etkileri tartışılacaktır. Lojistik Sektörü Türkiye’de ve çevre ülkelerde büyük bir hızla gelişirken Ankara Lojistik Üssü de bulunduğu konum ve sahip olduğu kapasite ile bir odak noktası haline gelmiştir. Bu doğrultuda Ankara Lojistik Zirvesi, lojistik firmalarının, yük taşıyıcılarının, kargo firmalarının, karayolu, demiryolu, hava ve denizyolu yolu taşımacılığı yapan firmaların, liman işletmecilerinin ve diğerlerinin bir araya gelip yeni servis ve hizmetlerini tanıtmasına iş bağlantıları yapmasına ve tüm taşımacılık modları ve sektördeki yatırımlar gibi konuların tartışılmasına imkan sağlayarak lojistik sektörünün gelişimine katkıda bulunan bir platform olacaktır. Diğer taraftan, Ankara Lojistik Üssü; teknolojinin Lojistiğin etkinliğini ve güvenirliliğini artırmada önemli rol oynadığının bilinciyle Bilişim Teknolojilerine kapısını açmış ve Türkiye Bilişim Derneği Ankara Şubesi, Atılım Üniversitesi ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği ile birlikte 2 yıldır Bilişim ve Lojistik Konferansları düzenlemiştir.
Sonuncusu 2017 Mayıs ayında düzenlenen 2.Uluslararası Bilişim ve Lojistik Konferansında aşağıdaki konular konuşulmuştur. Küresel ekonominin yeni rekabet aracı lojistiktir. Konferansta Lojistik hizmetlerinin önemini vurgulamak amacıyla aşağıda yer alan bilgiler verildi; – Lojistik maliyetlerin, genel üretim maliyetleri içerisindeki payı yüzde 12 ile yüzde 20 arasındadır. Dünya Bankası’nın araştırmasına göre bir malın taşınmasındaki bir günlük gecikmenin maliyeti, o malın ticaretinde yüzde daralma anlamındadır. Buna karşın bir ülkenin malını rakip ülkeden bir gün önce teslim etmesinin getirisi, bu işlemden yüzde 0.6 ile yüzde 2.3 arasında avantaj veya karlılık sağlamasıdır. – Aynı şekilde bir malın taşıma maliyetindeki yüzde 10 artış, o malın ticaretindeki yüzde 20 düşüş demektir. – Malların teslimindeki bir günlük gecikme, o ülkenin zamana dayalı ürün ihracatında yüzde 7 azalma olarak ortaya çıkmaktadır. “Logistics Performans Index” inde gelişmiş ülkelerin ilk sıralarda yer aldığı vurgulandı. Bu endekste Türkiye’nin yerinin; 2007’de 34, 2010’da 39, 2012’de 27, 2014’de 30 ve 2016’da da 34. Sırada olduğu belirtildi. Gümrük, altyapı, lojistik yeterlilik ve izleme ve takip kriterlerinin yer aldığı Lojistik Performans İndexinde ön sıralarda yer almamız için Teknolojiyi kullanmamız gerektiği önemle vurgulandı.
Teknolojiyi kullanan lojistik ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının sunumlarında nasıl hız kazandıkları ve firmaların rekabet gücünü artırdıklarının altı çizildi. Son yıllarda en çok konuşulan konulardan Sanayi 4.0 olarak adlandırılan, sanayide, makinaların insan gücü olmaksızın, teknolojiyi kullanarak üretim süreçlerini yönetmesi devriminin önemi anlatıldı ve Yeni teknolojileri kullanan makinalar, insansız hava araçları, yeni taşıtlar, altyapı ve enerji kaynakları taşımacılığı dolayısıyla lojistik süreçleri etkileyeceği belirtildi. Konferansın ikinci gününde yer alan Programda 4üncü Sanayi devriminin Lojistik Sektöründeki etkilerinin ele alınması amaçlanmış ve GELECEĞİN LOJİSTİĞİ 4.0 başlığı seçilmiştir.
Ülkemiz; Hükümet, iş dünyası ve üniversiteleri ile lojistiğin önemini ve geleceğini kavramış durumdadır. Hükümetin 5 yıllık kalkınma planlarında, Bakanlıkların stratejik planlarında lojistiğin ayrı bir yeri vardır. Özellikle demiryolu taşımacılığında yeni master planlar devrededir. Lojistik alanında oluşturulan yeni yapılar ve master plan çalışmaları çok önemli gelişmelerdir. Son on yılda gerçekleştirilen kamu ve özel sektör altyapı yatırımları, Türkiye’de sunulan lojistik hizmetlerini önemli ölçüde iyileştirmiştir. Çok sayıda yeni havaalanı inşa edilmiş, otoyollar ile ülkenin dört bir yanına erişim sağlanmıştır. Buna ek olarak, gelişmekte olan hızlı tren ağı büyük şehirleri birbirine bağlamaya başlamış ve Türk limanlarının kapasitesi artmıştır. Türkiye, ayrıca 20 adet lojistik merkezi/köyü kurma kararı vererek bugüne kadar 7’sini tamamlamıştır. Bu merkez ve köylerde sunulacak farklı taşımacılık yöntemlerinin nakliye maliyetlerini düşürmesi amaçlanmıştır.
Lojistik altyapısını daha da güçlendirmek amacıyla, 2023 yılına kadar ulaşılması planlanan iddialı hedefler de belirlenmiştir. Bu durumda gerek kamu gerekse özel sektör ayağında bilişim teknolojilerini kullanarak; Şirketleri ürünlerini daha iyi yapmaya, daha hızlı hazırlamaya ve daha çabuk teslim etmeye doğru zorlamak gereklidir. Ayrıca, uluslararası piyasalarda pazar payını koruma ve artırmada, düşük maliyetle girdi teminini, üretilen malların yine uluslararası piyasalara rekabet edebilir fiyatlarla, gecikmeden, zamanında arzı sağlanmalıdır. Lojistik süreçlerinde yer alan tüm paydaşlar; Nesnelerin İnterneti olarak adlandırılan teknolojiler ile kendi kendine öğrenen bu sistemleri kullanarak ve buradan elde edecekleri Büyük Veri(Big Data) lerle istatistik ve geleceğe ilişkin öngörüleri yapabilmeli, lojistiğin içerisinde yer alan tüm taraflar artık iş yapma anlayışını değiştirmelidir.
Etkinlik hakkında: www.ublk.org/ublk-3/
Benzer Yazılar
CEPIS ECDL Yöneticisi Jakub Christoph TBD’nin misafiri olarak Ankara’da…
CEPIS ECDL Yöneticisi Jakup Christoph Derneğimizin misafiri olarak Ankara’ya geldi. ECDL (Avrupa Bilgisayar Yetkinlik Sertifikası)’nın Türkiye’deki çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. 69