Arkadaşım “Ziya Aktaş” – N. Kaya Kılan
N. Kaya KILAN(1)
TBD 71 Sıra Numaralı Üyesi
Yıl 1963 ben, Türkiye’nin ilk bilgisayarının kurulduğu Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi İşlem Merkezinde “Mühendislik Gurubu Programlama Şefiyim” Bir sonbahar günü odama: ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi olduğunu söyleyen bir genç geldi… Bu başvurunun hikayesini kendisi Bilgisayar Mühendisleri Odası dergisindeki söyleşisinde (18/11/2013 BM Dergi ) şöyle anlatıyor:
“ …Yüksek lisans tezimde 12 bilinmeyenli 12 tane denklem çıktı karşıma. O denklemleri çözsem, tezim bitecek. Ama eldeki araçlarla çözülmüyor. 1963 yılıydı. Arkadaşlarımdan birisi, “Biliyor musun, Karayolları’na kompüter gelmiş” dedi. Başında da Kaya Kılan varmış. Kaya beye gittim, anlattım; “Olur, çözeriz” dedi. Çözümü ertesi gün aldım. Bilgisayarla ilk tanışmam böyle oldu diyebiliriz…”(2)
10 Kasım 2023 Günü aramızdan ayrılan Türkiye’deki ilk Bilgisayar Mühendisliği bölümünün gelişiminde emeği büyük olan, bu bağlamda Türkiye’ de “Bilişim alanında ilk profesör unvanını” alan Ziya Aktaş’la böyle tanıştım…
Bilgisayarın baş oyuncu olarak yer aldığı yüzyılımızda, çağdaşı bir çok ülkeden önce bu teknolojiden yararlanma kapısını açan ülkemizde, uygulamanın diğer bir deyişle yararlanmanın temel gereksinmeleri bağlamında, öne çıkan ağırlıklı konu hiç kuşkusuz bu alanda eğitilmiş insan gücü gereksinmesi olmuştu…
O’nunla, 1969 Yılında doktorasını tamamlayıp ODTÜ “Hesap Bilimleri Bölümü”nde görev aldığı günlerde, 1967 Yılında girdiğim bu bölümde tekrar karşılaştık. Bölümde, Bilgisayar Kullanıcıları için hazırlanan “Scientific subroutine package” çalışmasında beraberdik… Kimi çalışmaları birlikte yürüttük….
Ülkenin gereksinmesi olan “Bilgisayar Mühendislerini” yetiştirmek üzere Mühendislik fakültesine bağlı “Bilgisayar Mühendisliği Bölümü” kurulmasında ve öğretimde değerli katkıları anımsanmalıdır! ….
Purdue Üniversitesi’nde Ziyaretçi Profesörlük, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliğinde Öğretim Üyeliği ve Bölüm Başkanlığı, Çankaya Üniversitesinde Rektörlük ve Bilgisayar Mühendisliğinde öğretim üyeliği görevleri ile yüzlerce öğrencinin Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimine, yönetsel ve eylemsel katkısı ile hayat vermiştir. Çeşitli alanlarda ülke bilişim hayatımıza katkı ve hizmetleri unutulmaz ağırlıktadır…
Aktaş, çok yönlü bakış açıları ile bilişim uygulamanın her kesimine katkı vermek, daha iyiye ulaşmak için çaba göstermiş, bu konuda Üniversitelerde olduğu gibi kamu ve özel sektör kuruluşlarında da üst düzey görevler almıştır. Sosyal Demokrat görüşü ile, hizmetlerinin boyutunu büyütmek için siyasete atılmış, iki dönem İstanbul Millet Vekilliği ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapmıştır. Emekliliğinin ikinci döneminde Başkent Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve öğretim üyeliğini sürdürürken, yakalandığı “vücut dokusunu yiyen hastalık nedeni ile” 10 Kasım 2023 tarihinde, ailesini ve dostlarını yaslı bırakarak hayata gözlerini yummuştur.
Son olarak 2010 Yılında Başkent Üniversitesinde buluştuk. Eski bir dostla tekrar yan yana ders vermek ve beraber olmak benim için ne denli zevkli ve özel günlerdi… Bir dönem vermekte olduğum “Bilgisayar Mühendisliğine Giriş” dersini öğrenci yoğunluğundan dolayı ikiye bölmek zorunda kaldık. Şubeleri O’nunla paylaştık. Bu bağlamda ders anlatım içeriğini de paylaşmak gereği doğdu. Benim daha önceki programımı, onun görüşleri ile ortaklaştırarak paylaşımlı, ortak sınavlı bir dersi birlikte sürdürdük. Hoş görüşü, kibarlığı ve alçak gönüllülüğü ile dersi beraber yürütüşümüz o dönem bende unutulmaz anılar bıraktı…
Kibar, duygusal ve vefalı yanı da derin, gerçek bir dostumuzdu!… Söyleşilerimizin birinde Ecevit’ten söz ederken;
“Sayın Ecevit bir şiir yazdı, şiirinin adı Bilgi Çağı Türküsüydü. “Bu çağda gücün kaynağı bilgi / Bilgiyi halka sunmaktır… sevgi..” diye devam ediyordu…. “Mutlu sayıyorum kendimi, kısa da olsa Bülent Ecevit gibi bir Devlet Adamıyla beraber çalışma imkânı bulduğum için Onu hep rahmetle anıyorum, anacağım….” Diyerek söz ediyordu…
Aktaş’ın bir söyleşide ve çoğu kez yinelediği bir değerlendirmesini bir anısı olarak eklemek ve değerlendirmenize sunmak istiyorum: “…Biz, bilgisayar mühendisliği diye yola çıktığımızda, “Knowledge” diye bir kavram henüz olgunlaşmamıştı. Ne vardı; “data” vardı, “information” vardı. 20 sene sonra, 90’lı yıllarda “knowledge” diye bir kavram geldi, oturdu. O yönüyle baktığımız zaman, bilgisayar mühendisliği gerçekten evrimleşti, evrildi. “Knowledge” mesleğimizin en önemli öğesi haline geldi… “
Sevgili Ziya Aktaş’la, özellikle Başkent Üniversitesi Bilgisayar Bölümündeki yirmi yıla yakın beraberliğimizde, çoğu kez öğle yemeklerini birlikte yerdik, dereden tepeden eski günleri anardık. Yemek listemiz hep “Çorba ve yoğurt” olurdu… Bu yemek listesini O’nun da anısına devem ettiriyorum. Ruhu şad olsun!!!
[1] İlk Bilgisayar programcısı, 1960
[2] Nasıl bir rastlantı ki, o günlerde ben Karayolları Köprü Proje dairesine vereceğimiz bilgisayar desteği için çok bilinmeyenli denklem sistemleri çözümü programı denemelerim üzerinde çalışıyorum. Bilgisayar: IBM 650 Birinci Kuşak Radyo Lamba Devreli bilgisayar, yıl 1967….
Benzer Yazılar
YAZILIM UÇAK DÜŞÜRÜR MÜ?
N. Kaya KILAN
Emrehan Halıcı : Ecevit’in Sloganı ‘Köy-Kent’lerden, Teknokent’lere’ İdi
10.01.2018 Füsun S. Nebil 204
Falanca Kişi – “Algoritma”
İlk okuldan beri, özellikle fen derslerimizdeki konu ve önemli öğretiler birer yabancı bilim adamı ya da araştırmacının ismi ile anılıyor, öğretiliyor ya da “Falanca Kişi”nin kuralı, buluşu, teoremi olarak tanıtılıyordu.