Minyatip Söyleşisi

“Evinizden hiç çıkmadan internette hoşunuza giden bir ayakkabıyı yazıcıda basabileceksiniz”

Değerli okurlar,

Son zamanlarda 3D (üç boyutlu) baskı teknolojileri adından çok söz ettirmeye, ekonominin seyrine yön vermeye başladı. Bu teknolojiye yeni sanayi devrimi de deniliyor. Peki nedir bu 3D? Katmanlı üretim (Additive Manufacturing) olarak kabul edilen 3D yazıcı teknolojisi, bilgisayar ortamında tasarladığınız 3 boyutlu objeleri somut hale dönüştürebileceğiniz hızlı prototipleme (çoğaltılacak, üretilecek bir şeyin modeli) araçları. 3D yazıcı teknolojisi aslında yeni bir teknoloji değil ilk uygulaması 1984′te yapılmış.

Dünya 3D teknolojisinde çok ileride. Biz o kadar ileride olmasakta ülkemizde bu teknolojiye büyük ilgi gösterilmekte. Hatta farklı sektörlerde başarılı birçok Türk şirketi de var bu konuda.

3D yazıcılarda neler mi üretiliyor? Sektöre göre değişiyor tabii. Bu teknoloji ile biblolar, vazolar, bardaklar, yüzükler, kolyeler, küpeler ve daha nicesi elde edilebiliyor. Özellikle geliştiği taktirde medikal alanda da pek çok yeniliğin öncüsü olacak bir yöntem. İmplantların çıktısı alınıp kullanılabilir. Aynı şekilde kulak, burun ve benzeri organlar yapmakta mümkün. Moda alanında 3D kıyafetlerin sergilendiği defileler yapıldı. Otomobil parçaları üretilebiliyor. 3D yazıcılarla silah üretmek bile mümkün. Çikolatanın malzemelerini koyup çıktısını alarak çikolata da yiyebilirsiniz. Bunlara benzer çok şey var. Hepsini saymak sanırım mümkün olmayacak burada.

Sizlere bu konuda başarılı, genç bir girişimciden bahsetmek istiyorum. Savunma sanayii alanında mühendis olarak çalışırken birden istifa eden Sercan Akduman, girişimcilik örneği göstererek Ankara’da Türkiye’nin ilk 3D Fotoğraf Stüdyosunu kuruyor. 80 fotoğraf makinesini kullanarak geliştirdikleri sistemle stüdyoda fotoğrafların 3D yazıcıdan minyatürünü çıkarıyor.

Minyatürünüzü yaptırmak istiyorsanız randevu almadan mağazaya giderek istediğiniz an çekiminizi yaptırabilirsiniz. Stüdyodaki çok sayıda fotoğraf makinesi, yerleştirildikleri noktalardan aynı anda sizin çekiminizi yapıyor. Üç boyutlu yazıcı ile oluşturulan minyatürünüz, son işlemlerin ardından hazır hale geliyor.

Sadece insan minyatipleri üretmiyorlar, farklı sektörler için yeni üretilen bir ürünün prototipini de yapabiliyorlar. Eşinize, çocuğunuza veya kendinize yaptırdığınız minyatiplerde saçınızdaki jöleden, yüzünüzdeki kırışıklığa kadar tüm detayları görebiliyorsunuz.  Çocuğunuzun 1 yaşından itibaren her yaş gününden bir gün önce aynı ölçekte minyatipini yaptırabilirsiniz. Unutulmaz bir hatıra olur…

Fotoğrafçılığa kazandırdığı yeni boyutu, 3D yazıcıları ve 3D yazıcıların Türkiye’deki gelişimini konuşmak için Minyatip’in sahibi Sercan Akduman’ı Ankara’daki Armada Alışveriş Merkezin’de yeni açtıkları şubede ziyaret ettim.

Üç boyutlu minyatürlerin fiyatları, minyatürün büyüklüğüne ve kişi sayısına göre değişiyor. Malum yeni yılda yaklaşıyorken sevdiklerinize veya kendinize değişik bir hediye armağan edebilirsiniz. Eşi benzeri olmayan bu özel hediyeyi vermek sevdiklerinizi ve sizi mutlu edecektir. Keyifli okumalar dilerim.

Minyatip’in sahibi Sercan Akduman:

“ Üç boyutlu yazıcılar firmalardan evlere kadar her yerde olacak…”

Minyatür kullanımını Türkiye’de daha da arttırmak istediklerini söyleyen Akduman, üç boyutlu yazıcılar ve tarama sektörünün Türkiye’de hala başlangıç seviyelerinde olduğunu söyledi. Akduman, Türkiye’deki firmaların bu teknolojinin farkına yeni yeni varmaya başladığını ve önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde gelişmelerin daha çok hızlanacağını öngördüğünü belirtti.

-2014 yılında Roketsan’da Elektronik Mühendisi olarak çalışırken aniden işten ayrılıp Türkiye’nin ilk yüksek çözünürlüklü 3D Tarama Stüdyosunu kurdunuz. Stüdyonun kuruluş hikâyesinden ve ekibinizden bahseder misiniz?

-Ekibimiz çok keyifli. Genç bir kadro ile çalışıyoruz. Mühendisler, grafikerler, profesyonel fotoğrafçılar, sanat yönetmenlerimiz var. Şuan 6 kişiyiz. Bu işi yapmak için biraz mühendislikten, biraz sanattan, biraz fotoğrafçılıktan olmak üzere hepsinden anlamak lazım.

Risk aldık…

İşe ilk başladığımızda biraz zorlandık. Örnek yoktu Türkiye’de bu işle ilgili. Dünyada yapıldığını görünce Türkiye’de de biz yapalım diye düşündük ve açıkçası risk aldık. Şuan da aldığımız riske değdi diyebilirim.

Özellikle üç boyutlu yazıcılar ve tarama sektörü Türkiye’de hala başlangıç seviyelerinde. Bu sektörün geliştiğini Türk şirketler daha yeni yeni fark ediyorlar. Yurtdışı bu konuda bizden ilerde. Yurtdışındaki   şirketler üretim süreçlerini aldılar ve Ar-Ge’de kullanıyorlar. Son teknoloji yazıcıları üreten firmalar çok az Türkiye’de. Yurtdışından bunlar çok yüksek paralara veriliyor. Türkiye’de böyle şirketlerin ve bu işin bilgisayardaki modelleme kısmını yapacak şirketlerin eksikliği var. Türkiye’deki talep git gide artacak. Dolayısıyla Türkiye’de bu sektöre girecek girişimcileri desteklemek gerekiyor.

Minyatür kullanımını Türkiye’de daha da arttırmak istiyoruz

Bir sene oldu şirketi kuralı. Minyatür kullanımını Türkiye’de daha da arttırmak istiyoruz. Bu nedenle de birçok şube açmayı planlıyoruz. Bu sistemi geliştirmeye devam ediyoruz. Çok çalışıyoruz. Hem sisteme hem de minyatürlere yatırım yaparak ilerliyoruz. Bir yandan kadromuz büyüyor. Önümüzdeki 5-10 sene içerisinde ne olur bilmiyorum. Ancak teknoloji çok hızlı ilerliyor ve değişiyor. Bu sektörde çalışacağımız kesin. Çünkü önü açık bir sektör. Özellikle Türkiye için çok yeni ve keyifli bir sektör.

Ürünlerimize olan ilgi giderek artıyor. Minyatiplere ilgi çok fazla. Bir fotoğrafı çektirdiğinizde çekmeceye koyuyorsunuz orada kalıyor. Ama minyatipi yaptırdığınızda sürekli gözünüzün önünde duruyor.  Daha kalıcı bir hatıra. Sonuçta eşimle ve çocuklarımla böyle kalıcı bir hatıramız olsun isterim. 2-3 senede bir yaptırmakta yarar var. Her geçen yıl büyüyoruz, yaş alıyoruz. Yıllar bir daha geri gelmeyecek.

Hangi sektör olursa olsun girişimcilere önerim; hesap, kitaplarını çok iyi yapmalılar. Piyasaya girdiğiniz anda kimse önünüze iş yığmıyor. Kendinizi geliştirmeniz lazım. Çok zor süreçleri var. Sabit gelirli çalışanlar girişim yapacaklarsa bir daha düşünsünler derim. Çünkü biraz gözü kara olmak ve risk almak gerekiyor. İnsanlara yeni bir ürün satmak ve insanların alışkanlıklarını değiştirmek hakikaten zor. Özellikle Türkiye şartlarında çok daha zor. Girişimci olmak zor. Zoru seven insanlar girişimci olsunlar bence.

– Dünyada üç boyutlu yazıcıların geçmişi 1980’li yıllara kadar dayanıyor. Türkiye birçok teknolojide olduğu gibi 3D yazıcılarla da kısmen geç tanıştı. 3D yazıcı nedir ve Türkiye’deki gelişimini anlatır mısınız?

– Üç boyutlu yazıcı, klasik yöntemlerden farklı olarak maddeleri birleştirerek oluşturan üst üste eklemeli (Additive Manifacturing) üretim modelini gerçekleştiren cihazlar. Kısacası çok eski bir teknoloji. Yeni bir teknoloji değil ama patentlerin sürelerinin dolması, endüstrideki çubuklu yazıları adapte etme kapasitesinin artması, malzemelerin ucuzlaması bu teknolojinin kısmen Türkiye’ye sıçramasını sağladı.

Türkiye’deki firmalar bu teknolojinin farkına varmaya başladı

Üç boyutlu yazıcıları bir insana benzetecek olursak yurtdışındakiler şuan da koşuyorlar. Biz ise hala emekleme sürecindeyiz. Türkiye’deki firmalar bu teknolojinin farkına varmaya başladı. İlgi ve alaka iyi diyebilirim. Herkes kendi yazıcılarını almaya başladı. Dışardan üç boyutlu modelleme yazıcı destekleri almaya başladılar. Bu anlamda gelişmeler güzel. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde gelişmelerin daha çok hızlanacağını öngörüyorum.

Devlet ve Savunma Sanayii büyük yatırımlar yapıyor bu alanlara. KOSGEB’in TÜBİTAK’ın çok Bu alanda yapılan çalışmalara güzel destekleri var.

-Dünyanın tersine Türkiye 3D yazıcılara karşı biraz mesafeli duruyor. Hiçbir şey düşündüğümüz gibi değil!  Üç boyutlu yazıcılarla gelecekte organ basımı (özellikle canlı hücre basılabileceğinden bahsediliyor),yiyecek basımı ve silah basımı yapılabilecek. Birçok sektörü etkileyecek olan bu teknolojiye karşı biz neden önyargılıyız? 3D yazıcılar geleceğimizi nasıl etkileyecek?

Aslında şu anda söylediklerinizin birçoğu yapılıyor. Bir üç boyutlu yazıcıyla sıfırdan bir silah üretilebiliyor. Hatta yurtdışına bazı yerlerde yazıcılarda silah basımı yasaklandı. Ona dair yasalar bile çıktı. Yiyecek yapan yazıcılar da var. Çikolata, pizza yapanları bile var. Ama etli bir makarna yapanı, yemek yapanı henüz yok  J Mevcut yazıcılar çikolatayı eritip istediğiniz kalıpta ve şekilde üretebiliyor. Malzemeler aynı olduğu için aynı tadı veriyor. Mantıklı bir şey aslında…Malzemeyi alıp yazıcıya veriyorsunuz, o malzeme ile ekleyip, yapıştırıp, birleştirip oluşturuyor. Yani sıfırdan bir şey yapmıyor.

Türk insanı bildiği yönteme ve alıştığı yönteme devam etmek istiyor. Alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Türkler teknolojiye adapte olmada sıkıntı çekiyor. Tüketim konusunda en son teknolojiyi kullanıyoruz. Ancak üretimde risk almıyoruz.

Benim öngörüm firmalardan evlere kadar üç boyutlu yazıcılar gelecek. Eskiden evlerde yazıcılar yoktu. Şimdi birçok evde yazıcı var. Bu üç boyutlu yazıcılar da benzer şekilde her evde olacak. Belki internette hoşunuza giden bir ayakkabıyı indireceksiniz bilgisayarınıza ve hemen üç boyutlu makinada yazdırıp kullanabileceksiniz. Bu seviyelere kadar gelecek. Malzeme hazır zaten yazıcınızda, siz sadece bilgisayarınıza internetten dosyayı yükleyeceksiniz. Belki o ayakkabının malzemesini kargoyla gönderecekler, siz sadece üç boyutlu yazıcıda basacaksınız. Hem de evinizden çıkmadan.