Gündem: Yapay zekânın siber güvenliğe etkisi ve nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi
Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, ‘Siber Güvenlik Haftası’ kapsamında, 22-24 Kasım 2021’de ‘Milli Siber Güvenlik Zirvesi ve Fuarı’ düzenledi. ‘Milli Siber Güvenlik Zirvesi’nin açılış töreninde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, siber güvenlik konusunda tam bağımsız, yerli ve milli adımların atılmasının mecburi olduğunu vurguladı ve “Siber güvenliğin tüm paydaşlarını destekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi himayelerinde projelerini yürüten Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, ‘Siber Güvenlik Haftası’nı ikinci kez düzenledi. ‘Milli Siber Güvenlik Zirvesi’nin açılış törenine; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ve BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun yanı sıra siber güvenlik ekosisteminin paydaşları katıldı. Fuat Oktay, yaptığı konuşmada güvenlik anlayışının değiştiğinin altını çizerek “Artık fiziki güvenliğin siber güvenlikle, yerli yazılımla, yapay zekâyla ve dijital sanayiyle tahkim edilmesi zorunlu hale geldi. Siber vatan sınırlarımızı korumak, topraklarımızın her bir karışını korumak kadar önemlidir. Siber teknolojilerde öncü konuma geçmekse, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin en önemli parçalarından birisidir. Bu doğrultuda özellikle son 5 yıl içinde; kritik altyapılarımızın korunmasının yanında, siber kapasite inşasına ve tehditleri en hızlı biçimde tespit edip engellememizi sağlayan teknolojik tedbirlere özellikle eğilmiş durumdayız. Siber güvenliğin tüm paydaşlarını destekliyoruz” değerlendirmesini yaptı. BTK bünyesinde faaliyetlerini sürdüren USOM tarafından birçok siber saldırının önlendiğinin altını çizen Oktay, “USOM tarafından, 110 binin üzerinde zararlı bağlantı tespit edilerek kontrolleri yapılmış ve altyapı seviyesinde erişimi engellenmiştir. Ayrıca USOM tarafından 28 binin üzerinde siber güvenlik bildirimi ilgili kurum ve kuruluşa bildirilerek gerekli önlemlerin alınması sağlanmıştır. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından hazırlanan ‘Küresel Siber Güvenlik Endeksi’nde 200 ülke içinde 11. sıraya yükselmiş durumdayız” dedi. Siber Güvenlik Kümelenmesi’ne de dikkat çeken Fuat Oktay, “Kümelenme bugün 192 üye firması, 275’in üzerinde milli ürün ve 400’den fazla faaliyetiyle siber güvenlik sektöründe başarılara imza atmakta. Yerli ürünlerin kamu kurumları başta olmak üzere siber güvenlik altyapımızda kullanımını teşvik etmeyi ve ihracattaki payının artmasını desteklemeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Siber güvenlik konusunda tam bağımsız, yerli ve milli adımların atılmasının mecburi olduğunu vurgulayan Oktay, şunları aktardı: “Kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitalleştirmiş olmaktan, 57 milyonun üzerinde e-devlet kullanıcı sayısına ulaştığımızdan gururla bahsedebiliriz. Ancak siber alan, kilometrelerce uzaktan bir hareketle sisteminizi çalışmaz hale getirebilen, en güvenilir denilen yazılımların, firmaların beklenmeyen yerden darbe aldığı sonsuz riskler alanıdır. Teknolojiye, dijitalleşmeye yatırım yapalım, sonuna kadar da destekleyelim ama siber egemenliğin temeli insan ve kaliteli insan kaynağıdır. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. ‘Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi Yönlendirme Kurulu’ gündeminde; yapay zekânın siber güvenliğe etkisi ve bu alanda nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi konuları da öncelikli olarak yer alıyor. ‘Deepfake’, büyük çaplı DDoS saldırıları ve siber terör eylemleri gibi dönüşen tehditlere, yerli milli beşeri sermayemiz ve teknoloji ürünlerimizle gereken cevabı vereceğiz” açıklamasını yaptı.
Dijital dünyada bıraktığımız ayak izinin farkında olmalıyız
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir de konuşmasında, siber güvenlik meselesinin merkezinde ‘insan bilinci’ olduğunun altını çizdi ve “Veri biriktirme ve işleme ile ilgili olmayan artık hiçbir kurum bulunmuyor. Türkiye’de yerli ve milli olarak geliştirebileceğimiz hiçbir ürünü dışardan almayacağız” dedi. Kamu başta olmak üzere çok geniş ölçüde siber güvenlik ürünlerinin yabancı kaynaklı olmasının kendilerini bir anlamda alarma sevk ettiğini ve bir an önce adım atılması ihtiyacını gündeme getirdiğini vurgulayan Demir, bu doğrultuda Türk Silahlı Kuvvetlerine ait Siber Savunma Merkezi (SİSAMER) Projesi’ni yürüttüklerini kaydetti. Demir, savunma sanayisine hizmet edecek test ve değerlendirme altyapılarının geliştirilmesi, işletilmesi ve idamesi gibi faaliyetlerin etkin şekilde yürütülmesini sağlamak üzere TRTEST Test ve Değerlendirme AŞ’yi kurduklarını aktardı. Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, açılış töreninde yaptığı konuşmada dijital dünyada bıraktığımız ayak izimizin artmasıyla oluşan tehditlerin gün geçtikçe saldırı yüzeyimizi genişlettiğini vurguladı. Koç, “Oluşturduğumuz ayak izimizin farkında mıyız? Hayatımızın her aşamasında veri transferi ve etkileşimi var. Türkiye’deki bir kişinin ortalama olarak günde veri paylaştığı, etkileşimde olduğu cihaz veya sensör sayısı 42. Yani biz, 42 kez dijital dünyaya ayak izimizi bırakıyoruz. Tüm paydaşlarla yapmak istediğimiz en önemli şeylerden bir tanesi, dijital dünyada bıraktığımız ayak izinin farkında olmak” dedi. Konuşmaların ardından, ‘Yerli Siber Güvenlik Ekosistemine Katkı Ödülleri’ sahiplerini buldu.
Benzer Yazılar
14. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı (ISC TURKEY)
Parolanız çalındığında yenisiyle değiştirebilirsiniz ama biyometrik verilerinizi değiştiremezsiniz. Ana teması ‘Sağlık Sektöründe Siber Güvenlik’ olan 14. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı (ISC TURKEY); 2-3 Aralık 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Millet