İnternet’in Öyküsü: Geçmişten Günümüze-Eymen GÖRGÜLÜ
İnternetin tarihi, 1950’lerde bilgisayarların gelişmesi ile başlar. Küresel ölçekte 1985 yılında kullanılmaya başlayan “İNTERNET” kelimesinin kökeni İngilizcedir ve INTERconnected NETworks teriminin kısaltmasıdır. Interconnected Networks teriminin İngilizce karşılığı ise “kendi aralarında bağlantılı ağlar” anlamına gelmektedir. Inter-öneki İngilizcede “arasında ve karşılıklı“ anlamlarına gelir. Net kelimesi ise ağ anlamına gelir. Bu sebeple, internet yerine çogu zaman net sözcüğü de kullanılmaktadır. İnternet kelimesinin, Türkçedeki kullanımı ise genelağ olarak tanımlanır. İnternet kelimesi yerine kullanılan başka bir sözcük ise Dünya Çapında Ağ (World Wide Web) yani “www” kısaltmasıdır. Günlük kullanımda web ve internet genelde aynı anlamda kullanılır fakat aynı şey değillerdir. İnternet web’i kapsar. Web, bir internet servisidir internet üzerinden veri ve bilgi paylaşımı yapılmasını sağlar. İnternet ile web arasındaki farkı Mikko Hypponen “İnternet web’den daha yaşlıdır.” sözleriyle çok güzel özetlemektedir. İnternetin kökeninden sonra gelin bir de bilgisayar ağının ilk kullanımına göz atalım.
Bir Bilgisayar Ağının İlk Kullanımı ve ARPANET’in Doğuşu
1950’lerin başında internet ağı üzerinden iletişim kuran askeri bilgisayar sistemi olan SAGE (Semi-Automatic Ground Environment) ve havayolu rezervasyon sistemi olan SABRE (Semi-Automatic Business Research Environment) bilgisayar kullanan endüstri için komuta, kontrol ve iletişim modeli başlattı. 1958 yılında Dwight D. Eisenhower, Gelişmiş Araştırma Proje Ajansı’nı (ARPA) kurarak ülkedeki en iyi bilim adamlarından bazılarını bir araya getirdi. ARPA’nın büyük ölçekli bir bilgisayar ağının fizibilitesini test etme projesi vardı. Bu proje de Lawrence Roberts ve bilim adamı Leonard Kleinrock ile birlikte çalışarak ARPA’da bilgisayar ağları geliştirmekten sorumluydu. 1960’larda ARPA (Advanced Research Projects Agency), Amerika Birleşik Devletleri’nin savunma sistemi için ARPANET’in (Advanced Research Projects Administration NETwork) tasarım finansmanı olmaya başladı. 1960’ların sonlarında ABD Savunma Bakanlığı tarafından ARPANET adı altında bir WAN (Wide Area Network) olarak kuruldu.
1962’de MIT bilgisayar bilimcisi Joseph Licklider, bir makalesinde ilk kez “Galaksiler Arası Bilgisayar Ağı”ndan söz etti ve küresel bir bilgisayar ağı fikrini ortaya attı. Daha sonra fikrini ABD Savunma Bakanlığı ARPA’daki meslektaşlarıyla paylaştı. Leonard Kleinrock, Thomas Merrill ve Lawrence G. Roberts’ın paket anahtarlama teorisi üzerine çalışmaları, dünyanın ilk geniş alan bilgisayar ağına giden yolda öncülük etti. Lawrence Roberts ve Thomas Merrill 1965’te farklı yerlerde iki ayrı bilgisayarın ilk kez bir telefon hattı üzerinden birbiriyle ‘konuşmasını’ sağladı. Roberts daha sonra, ARPA tarafından finanse edilen ve 1969’da gerçeğe dönüşen bir bilgisayar ağı olan ARPANET için bir plan yayınlamaya devam etti. DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency), 1969’da ilk internet ağı olan ARPANET’i kurdu. Robert Taylor, DARPA (Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı) bilgi işlem bölüm müdürlüğüne terfi ettikten sonra Licklider’in bütünleşik ağlar oluşturma fikrini gerçekleştirmeye odaklandı. MIT’de çalışan Larry Roberts’i böyle bir ağ kurma için transfer ederek projesini başlattı. İlk paket anahtarlama ağı geliştirildiğinde, Leonard Kleinrock bunu bir mesaj göndermek için kullanan ilk kişiydi. Bu mesaj UCLA Profesörü Leonard Kleinrock yanında UCLA’da yazılım üzerine eğitim alan Charley Kline tarafından UCLA’daki bir bilgisayardan Stanford Üniversitesindeki bir bilgisayara gönderildi. Charles Kline “login” yazmayı denedi ancak Stanford Araştırma Enstitüsü (SRI) monitöründe “L” ve “O” harfleri göründükten sonra sistem çöktü. Sistem çöktüğü için mesaj tamamlanamadı. İkinci bir girişim başarılı oldu. 29 Ekim 1969’da ARPANET üzerinden ilk mesaj gönderildi. 5 Aralık 1969’da Santa Barbara Kaliforniya Üniversitesi’nin ve Utah Üniversitesi’nin de eklenmesi ile dört düğümlü bir ağ kuruldu. ARPANET, ALOHAnet’te geliştirilen temeller üzerinde hızla gelişti. 1969’da ilk paket anahtarlamalı ağ geliştirildiğinde, Kleinrock bunu başka bir siteye mesaj göndermek için başarıyla kullandı ve “ARPA Ağı” veya “ARPANET” doğdu.
Çizelge 1. ARPANET Topolojisi (1969-1982)
1960’lardaki projeler sayesinde 1969’da internet o dönemin zirvesine ulaşmıştı. 1969 sonrasında ise ARPANET bildiğimiz modern İNTERNET olarak hayatımıza girdi. 1970’li yılların başında Amerikan üniversitelerine bu projeden yararlanma imkânı verildi ve ardından e-posta uygulamaları yaygınlık kazandı. ARPANET, üniversiteler ve savunma birimleri arasında paket anahtarlamalı bir iletişim teknolojisi kullanarak bilgi transferi sağladı. ARPANET çalışmaya başladığında hızla genişledi. 1973’e gelindiğinde, Hawaii, Norveç ve Birleşik Krallık gibi yerleri birbirine bağlayan 30 akademik, askeri ve araştırma kurumu ağa katıldı. ARPANET büyüdükçe, veri paketlerini işlemek için bir dizi kuralın uygulanması gerekiyordu. 1974’te bilgisayar bilimcileri Bob Kahn ve Vint Cerf, yaygın olarak TCP/IP olarak bilinen, bilgisayarların aynı dili konuşmasına izin veren, iletim kontrol protokolü adı verilen yeni bir yöntem icat etti. TCP/IP’nin piyasaya sürülmesinden sonra, ARPANET hızla büyüyerek küresel birbirine bağlı ağlar ağı veya “İnternet” haline geldi.
1981 yılında ortalama her 20 günde bir yeni bir cihaz ekleniyordu ve ağa bağlı cihaz sayısı 213’tü. ARPANET internetin ve kullanılan teknolojilerin geliştirilmesinin temeli haline geldi ve ARPANET ağ topolojisi Çizelge 1’de gösterildiği şekilde yapıldı. Başlarda ARPANET, TCP/IP yerine NCP (Network Control Protocol) kullanıyordu. NCP’den daha kuvvetli ve esnek bir protokol olan TCP/IP, NCP’nin yerini aldı ve 1 Ocak 1983’te ARPANET üzerindeki NCP hakimiyeti sona erdi. Böylece, modern internetin temelleri atılmış oldu. 1980’lerin ortalarına doğru Amerika Birleşmiş Devletleri, Ulusal Bilim Kuruluşu (NSF) ARPANET’i devraldı ve NSFNET (National Science Foundation Net-work) adı altında eğitim ve bilimsel araştırma kuruluşları arasında hızlı bir internet omurgası olarak görev yapmaya başladı. 1988 yılında internet omurga ağının bir kısmı ile NSFNET arasında bağlantı sağlandı. ARPANET, 1990 yılında hizmet dışı bırakıldı. İlerleyen yıllarda NSFNET, bu omurgaya ait ağlarda birkaç ticari kuruluşa bağlantı sağladı. (PSINet, UUNET, CERFNET gibi). 1995 yılına kadar bu yapı içinde omurga işlevi gören NSFNET daha önceki araştırma amaçlı kullanımına geri döndü ve internetin omurgasını ise artık birbirleri arasında bağlantılara sahip ticari ağlar teşkil etti. 1983’te Alan Adı Sistemi (DNS) web sitelerini adlandırmak için .edu, .gov, .com, .mil, .org, .int ve .net kullanıldı. 1990’da Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü CERN’de bir bilim insanı olan Tim Berners-Lee, HTML’i (HyperText Markup Language) geliştirdi. Bu teknoloji, günümüzde İnternet’te nasıl gezindiğimiz ve nasıl görüntülediğimiz üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaya devam ediyor. 1991’de CERN, WorldWide Web’i halka tanıttı. 1992’de ilk ses ve video internet üzerinden dağıtıldı. “İnternette gezinmek” ifadesi popüler hale geldi.
Türkiye’de Kullanılan İnternetin Geçmişten Günümüze Gelişi
Türkiye’de internet ile ilgili yapılan ilk çalışmalar 1980’li yıllarda başladı. Ege Üniversitesinin öncülüğünde yapılan çalışmalar sonucunda 1987 senesinde kurulan TÜVAKA (Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı) ile internet ağının temelleri atıldı. O yıllarda Türkiye’de henüz internet olarak tanınmayan bu ağ, geniş alan ağı olarak Avrupa’daki EARN (European Academic and Research Network) ve BITNET (Because It’s Time Network) ağları ile Türkiye’deki bazı bilimsel araştırma kuruluşları ve bazı üniversiteleri ilişkilendiren bir ağ olarak ortaya çıktı. 1990-1991 yılında Bilkent Üniversitesi bünyesinde yürütülen çalışmalar (GNU” ve “Bilserv) hat kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle kapatıldı. İnternet teknolojilerini kullanan yeni bir ağın kurulması yönünde ODTÜ ve TÜBİTAK 1991 yılı sonlarına doğru bir proje başlattı. Ekim 1992’de ilk bağlantı denemeleri Hollanda’ya yapıldı. 1992 yılında PTT’ye yapılan başvurunun sonuçlanmasının ardından, 12 Nisan 1993’te ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı sistem odasındaki yönlendiriciler kullanılarak, 64 Kbps kapasiteli kiralık hat ile, Amerika Birleşik Devletleri NSFNet’e TCP/IP protokolü üzerinden Türkiye’nin ilk internet bağlantısı gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk internet bağlantısı Orta Doğu Teknik Üniversitesi’den Ankara ve Washington arasında kiralık hat ile 12 Nisan 1993 tarihinde gerçekleşti. CERN tarafından 30 Nisan 1993 tarihinde www ön eki ile “İnternet” kamunun ulaşabileceği şekle getirildi ve vatandaşların kullanımına açıldı.
TÜVAKA’nın 1986-1993 yılları arasında gelişerek oluşan ağ topolojisi 1993 yılında Çizelge 2’de gösterildiği şekilde yapıldı. 12 Nisan 1993 tarihi Türkiye’nin internetinin doğum günü olarak kabul edildi. Her yıl bu tarih iki hafta süren “İnternet Haftası” adı altında ülke çapında etkinliklerle kutlanmaktadır.
64kbit/sn hızında olan ilk hat uzun bir süre Türkiye’nin internete tek çıkışı oldu. ODTÜ’nün ardından 1994-96 yılları arasında İstanbul’dan İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi, Ankara’dan Bilkent, Gazi ve Hacettepe Üniversitesi ODTÜ üzerinden çoğu X.25/leased line vb. şeklindeki bağlantılarla internete bağlandı.
Çizelge 2. TÜVAKA Topolojisi (1993)
Buna koşut olarak da elle (dial-up) bağlantı üzerinden çeşitli internet erişim paketleri de, Telekom’dan sonra özel firmalar aracılığıyla satılmaya başladı. 1996’da TURNET, 1997’ de, akademik internet bağlantısını sağlayan ULAKNET, 1999 yılı içerisinde, ticari ağ altyapısı TURNET’in yerini TTNet aldı. İnternetin Türkiye’de ticari olarak kullanım süreci 1994 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile başladı. 1994’e gelindiğinde ise Türkiye GSM teknolojisi ile tanıştı ve İstanbul, Ankara ve İzmir’de kullanıcılara hizmet vermeye başladı.
TURNET projesi 1996 Ağustos ayında hayata geçti. TURNET’in hatlarından ticari bir fayda sağlayan İnternet Servis Sağlayıcı (ISS) şirketler internet hizmetini belirledikleri fiyattan üçüncü kişilere satmaya başladı. İnternetin ev kullanıcılarına ulaşması 1996 yılının sonlarına doğru mümkün oldu. 1997’ye gelindiğinde, ISS sayısı sekseni geçti. 1996 yılının sonunda Türkiye’de internet üzerinden çokça sayıda dergi ve gazete yayınlanmaya başladı. 1997’de internet üzerinden bankacılık hizmeti verilmeye başladı. Aynı yıl birkaç popüler alışveriş merkezi, internet üzerinden alışveriş imkânı tanımaya başladı. 2000’li yılların başında Ekşi Sözlük ortaya çıktı ve Türkiye’nin ilk e-ticaret devleri, sahibinden.com ve gittigidiyor hayata geçti. Kullanılan ilk internetin ne kadar yavaş olduğundan çok da söz etmeye gerek yok ancak 2000’li yıllarda ADSL teknolojisiyle tanıştıktan sonra hız sorunu yaşandı ve internete bağlanılamadı. 2004’e gelindiğinde sosyal paylaşım ortamlarının temeli olan web 2.0 uygulamaları başladı ve günümüzde de teknoloji devi olan Facebook da aynı yılda kuruldu. YouTube’nin 2005 yılında ücretsiz görüntü paylaşma uygulaması olarak kurulmasıyla birlikte internet kullanım oranında artış yaşandı ve Türkiye’de internet kullanıcı sayısı 12 milyonu geçti. 2006 yılında Türkçe web sitesi sayısı 100 milyonu geçti. 2007’de Türkiye’de ilk kez ev kullanıcılarına, Superonline ve Turkcell kendi altyapısı üzerinden fiber internet hizmeti vermeye başladı. 2009’a baktığımızda ise Türkiye’de ADSL hızı 32 Mbps’e yükseldi ve 3G teknolojisi kullanılmaya başladı. Instagram 2010 yılında hayata geçti ve günümüzün en popüler uygulaması oldu. 2011’de hayatımıza 6 saniyelik kısa videolar ile Vine girdi. 2012 yılında Türkiye genelinde internet kullanımı toplam nüfusun %45’ine ulaşmıştı. 2015’te Türkiye, 35 milyona yaklaşan internet aktif kullanıcı sayısının %94’ü Facebook ve 9,6 milyonu Twitter üyesiydi. 2017 yılı verilerine göre ise Türkiye’de nüfusun %60’ını oluşturan 48 milyon kişi internete bağlanır duruma geldi. We Are Social’ın Ocak 2020 raporuna göre Türkiye nüfusunun %74’ünü oluşturan 62,7 milyon kişi internet kullanmaktadır. 2020 yılı Speedtest.net raporuna göre Türkiye’nin ortalama internet hızı, 29.10 Mbps ile dünya sıralamasında 102. sırada yer aldı. Günümüzde içerisinde bulunduğumuz küresel salgın etkisiyle internet eğitimden alışverişe kadar her alanda vazgeçilmez oldu. Salgın önlemleri kapsamında uzaktan eğitim sistemine geçildi ve eğitim internet üzerinden devam etmeye başladı. Çevrimiçi eğitimin de etkisiyle 84 milyon nüfuslu Türkiye’deki internet kullanıcı sayısı 2021 verilerine göre 67 milyona kadar yükseldi.
İnternetin Türkiye’deki geçmişten günümüze kadarki gelişimini ele aldık. Sürekli artan hızda, güçlü bir internet bağlantısı sağlama hedefiyle internetin 28. yaşını kutluyoruz. “İnternet Yaşamdır” sözleriyle yola çıkan, Türkiye’de internetin gelişmesinde büyük emeği olan Doç. Dr. Mustafa Akgül’ü saygı ve rahmetle anıyoruz.
Eymen Görgülü
TBD Bilişimde Özenli Türkçe Çalışma Topluluğu Üyesi
KAYNAKÇA
- “ARPANET anniversary: The internet’s first transmission was sent 50 years ago today.” https://portswigger.net/daily-swig/arpanet-anniversary-the-internets-first-transmission-was-sent-50-years-ago-today. Erişildi
- “Brief History of the ”
https://www.internetsociety.org/internet/history-internet/brief-history-internet/. Erişildi 2021.
- “History of the ”
https://psu.pb.unizin.org/ist110/chapter/1-4-history-of-the-internet/. Erişildi 2021.
- “History of the Internet.” https://wikizero.com/en/History%20of%20internet. Erişildi
- “İnternetin tarihi” https://tr.wikipedia.org/wiki/İnternetin_tarihi. Erişildi
- “internet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı.” https://seslisozluk.net/the-internet-nedir-ne-demek/. Erişildi 2021.
- “İnternet ve World Wide Web”
https://tr.wikipedia.org/wiki/İnternet. Erişildi 2021.
- Saka, Yeni Medya Çalışmaları V: Türkiye İnternet Tarihi. Alternatif Bilişim, 2019, https://ekitap.alternatifbilisim.org/turkiye-internet-tarihi/. Erişildi 2020.
- “Türkiye’de İnternet” http://www.internetarsivi.metu.edu.tr/tarihce.php. Erişildi
- “Türkiye’de Internet: Dünü, Bugünü, Yarını – 1996.” https://blog.metu.edu.tr/kursat/2015/02/01/turkiyede-internet-dunu-bugunu-yarini-19 96-bolum-3/. Erişildi