Diyanet ile Tübitak Arasında Protokol
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında işbirliği protokolü imzalandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin’in katılımıyla imzalanan protokolde, Ay ve Ufuk Gözlem Ünitesi (AYGÖZ) Kurulması amaçlanıyor. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, imzalanan protokolle her ramazan ayında yaşanan imsak tartışmasının ortadan kalkacağını söyledi.
İmzalanan protokolün sembolik değerinin oldukça yüksek olduğuna değinen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İslam dünyasının takvim birliği sağlamasının son derece önemli olduğuna işaret ederek, “Eğer biz ibadet vakitlerimizde dahi birliği oluşturamıyorsak, sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi birlikte paylaşamıyorsak, bayramlarımızı bile birlikte yapamıyorsak, Allah’ın bize ziya vermek üzere yarattığı Güneş’e, nur vermek üzere yarattığı Ay’a yerleştirdiği o menzillerin hesabını yapamıyor, o hesapta bile ihtilaf ediyorsak, o zaman kendi aramızdaki sosyal meselelerde ihtilaf etmemiz normaldir” dedi.
Çalışmadaki amacın, Diyanet İşleri Başkanlığının sahip olduğu verilerden, bilgilerden ve bugüne kadar ortaya koyduğu uygulamalardan zerre kadar bir tereddüde sahip olduğundan değil, bilakis İslam dünyasında oluşan tereddütleri ortadan kaldırmak için olduğuna vurgu yapan Başkan Görmez, protokol töreninde şunları söyledi;
“İslam dünyasındaki ihtilafları ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz…”
Bugün artık dünyanın her ülkesinde Müslümanlar var ve o Müslümanlar bu konularda ihtilaf etmeye devam ediyorlar. Diyanet İşleri Teşkilatı İslam dünyasında ve bütün Müslümanlarda bu ihtilafı kaldırmak için elinden gelen her türlü gayreti sarf etti. 1978’den bugüne kadar işleyen bir süreç oldu. Son beş yıl içerisinde onlarca toplantılar yapıldı. Çalıştaylar yapıldı. 2016 yılında Hicri Takvim Birliği Kongresi yapıldı. Bütün İslam dünyasının hem astronomi alimleri, hem fıkıh alimleri bir araya geldi, fakat buna rağmen bir sonraki bayramda ihtilaf devam etti. İşte bütün bu ihtilafları ortadan kaldırmak için sahip olduğumuz verileri, bilimsel verileri, yaptığımız bilimsel gözlemleri dünyadaki bütün kardeşlerimizle paylaşmak istiyoruz. Hedefimiz, bundan sonra herkes bu vakitleri, bu gözlemleri bizzat kendi cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun.
“Dünyanın neresinde olursa olsun hilalin, hangi coğrafyada, hangi dakikada, hangi saniyede görüleceğini canlı olarak herkes cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun istiyoruz…”
Diyanet İşleri Başkanlığının fıkıh alimleri ve astronomi uzmanları, TÜBİTAK’ın astronomi hocaları, üniversitelerimizin hocaları hep birlikte Rabbimizin kainata yerleştirdiği bu hesabın en ince noktalarını ortaya koyacaklar. Dünyanın neresinde olursa olsun hilalin, hangi coğrafyada, hangi dakikada, hangi saniyede görüleceğini canlı olarak herkes cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun istiyoruz. Bu şekilde dünyanın önünde böyle önemli bir konuyu tartışmaktan ve istihzaya sebep olmaktan kurtulmuş olalım.
“Astrolojik hurafelerden kurtulamamış ama astronomik takvimler hazırlayan kuruluşlar var…”
Kendi ülkemizde de nice yetkili-yetkisiz takvim hazırlayan, takvim yayınlayan kuruluşlarımız var. Astrolojik hurafelerden kurtulmamış, ama astronomik takvimler hazırlayan nice yapılar, nice topluluklar var. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak TÜBİTAK’la birlikte bütün verileri toplumun her ferdine ulaştırdığımız zaman zaten bu tartışmalar ortadan kalkacaktır. Aynı şekilde son yıllarda her Ramazan bir imsak tartışması yaşıyor Müslümanlar. Bu çalışma bu tartışmayı da ortadan kaldıracaktır. Otel teraslarından imsak vaktini tespit eden kardeşlerimiz de böylece inşallah bundan böyle bilimin verilerini dinin esaslarıyla nasıl bütünleşerek ortaya konulduğunu görecekler ve bu tartışmalar tamamen ortadan kalkmış olacak diye umut ediyorum.
“Bu çalışma bir ufuk meselesidir…”
Bu çalışma bir ufuk meselesidir. Bizim tarihimize baktığımız zaman, astronomi ilmiyle uğraşmış her fakihin ufku çok daha geniş olmuştur. Astronomi ilmiyle uğraşmış filozofumuzun dünyaya bakışı daha farklı olmuştur. Din ile bilimin asla bir araya gelemeyeceği, haşa dinin dogmalardan ibaret olduğu, bilimle yan yana gelemeyeceği bu yüzyılın en büyük yanlışlarından bir tanesidir. Aslında bu çalışma sembolik olarak bu düşüncenin de yanlışlarını ortaya koyan bir çalışma olacaktır.
Sadece ülke çapında değil, uluslararası arenada çalışmalarını devam ettiren Din İşleri Yüksek Kurulumuza, TÜBİTAK’a ve Türkiye Ulusal Gözlemevi’ne en kalbi teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
İmza töreninde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticileriyle TÜBİTAK yöneticileri katıldı.